DİJİTAL KERHANELER

Çocuk istismarları başta olmak üzere ağır hak ihlallerinin yaşandığı yeni suç mahalleri: Dijital Kerhaneler

"Erkek, pornonun başından kadınların itaatkâr olduğunu öğrenmiş olarak kalkar. Peki çocuklardan daha itaatkâr kim vardır? Tüm pornonun kaçınılmaz rotası çocuk pornosudur."

Dijitalleşen dünyada internetin % 80'inin işgal eden "Porno ve Fuhuş" sektörü

Meselenin sosyolojik, pedagojik ve ideolojik boyutu:

Kadın bedenini arzu nesnesi olarak alınır-satılır bir metaya dönüştüren fuhuşun ve kapitalizm ile çeşitlenen fuhuş/porno sektörünün sorgulanması gerekiyor.

'Sol hem fahişelerim olsun hem de siyaset yapayım diyemez'

Sosyal politikalarla ortadan kaldırılması gereken fuhuş/porno 'sektörü' insan ruhunu ve bedenini dolayımsız metalaştıran ve belki de insanlık tarihinin ürettiği en aşağılık kültürdür.

Kadını ve çocuğu yani toplumun en zayıf halkalarını istismar eden fuhuşa ve pornoya kilit vurulabilir mi?

Kapitalist sistem doğası gereği daha fazla kâr için insanları sürekli olarak tüketime özendirecek mekanizmalara muhtaçtır. İnternetin neredeyse %80'ini işgal eden pornografiye kilit vurulsa dahi mevcut sistem insan beynindeki 'ödül' mekanizmasında 'aşırı bağımlığa' yol açmanın başka yollarını bulacaktır. Buradaki asıl hedefleri 'tüketim' ve 'bağımlılık' mekanizmalarının hayatın hemen her alanında canlı tutulmasıdır.

Pornoyla ve fuhuşla mücadele ettiğiniz zaman küresel kapitalizmle mücadele etmiş olursunuz

Porno endüstrisi, "şefkât, empati ve sevgiden yoksun bir dünyayı savunur. Hiper erkeklik gücüyle beraber gelen suiistimal, alçaltma, aşağılama ve kişilikleri ortadan kaldırılmış halde kadınlara karşı şiddeti erotikleştirir... Porno sadizmi erotikleştirmeyi amaçlar... Porno aşağılayıcı, ırkçı basmakalıpları pekiştirir. Pornodaki kadınlar paketlenmiş mallardır. Haz veren oyuncak bebek ve cinsel kuklalardır. Gerçek duygulardan soyunmuşlardır. Eğer ki seks, iki partner arasındaki karşılıklı bir eylemi tanımlıyorsa, porno seksle alâkalı değildir; mastürbasyonla, kişinin yakınlaşmadan ve aşktan yoksun bir başına kendi uyarmasıyla alâkalıdır... Solun büyük kısmı, pornografinin ifade özgürlüğüyle ilgili olduğunu düşünüyor. Samimiyetin, seksin ve sevginin yerini pornografinin almasına müsaade etmekteki büyük tehlikenin farkında çok az kişi var solda.  'Sol hem fahişelerim olsun hem de siyaset yapayım diyemez'..  Dines’a göre  '12-15 yaş aralığında cinsel şablonunu oluşturuyorsun. Erkek çocukları tam da cinsel kimliklerini inşa ettikleri sırada ele geçiriyorsun, onları hayat boyu elde etmiş oluyorsun. Eğer zalim, ekstrem, şiddet içerikli porno karşısında mastürbasyon yapıyorsan, samimiyet ve bağlanma istemezsin... Porno sevişmekle alakalı değil, nefret ile alâkalı. Pornoda erkek kadını hor görür ve ondan tiksinir. Aşkı ortadan kaldırırsan onun yerine daha enteresan bir şeyler koyman gerekir ve bu boşluğu şiddet, aşağılama, zalimlik ve nefretle dolduruyor porno. Fakat bu da zamanla sıkıcı hale gelir. Bu yüzden, yoğunluğu ve şiddeti gittikçe arttırmak zorundasın. Erkek, pornonun başından kadınların itaatkâr olduğunu öğrenmiş olarak kalkar. Peki çocuklardan daha itaatkâr kim vardır? Tüm pornonun kaçınılmaz rotası çocuk pornosudur. Bu sebeple, çocuk pornosuyla mücadele eden tüm organizasyonların yetişkin pornosuyla mücadele etmemesi büyük bir hatadır. Pornonun doğasında olan sömürü, hem erkeklerin hem de kadınların büyük kısmı tarafından sorgulanmamaya devam ediyor... Pornoyla mücadele ettiğiniz zaman küresel kapitalizmle mücadele etmiş olursunuz." [Kaynak: Bknz.]


"Consider the difference between love and mere sex attraction. Love is an experience in which our whole being is renewed and refreshed as is that of plants by rain after drought. In sex intercourse without love there is nothing of this. When the momentary pleasure is ended, there is fatigue, disgust, and a sense that life is hollow. Love is part of the life of Earth; sex without love is not. The special kind of boredom from which modern urban populations suffer is intimately bound up with their separation from the life of Earth. It makes life hot and dusty and thirsty, like a pilgrimage in the desert. A happy life must be to a great extent a quiet life, for it is only in an atmosphere of quiet that true joy can live.“
Bertrand Russell, The Conquest of Happiness (1930)




Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek