Emniyette/İstihbaratta kadrolu "numunelik" Alevilerin "işlevselliği"

Ulus devletlerin kuruluş aşamasında "hayali kimliklerle" ideal vatanı kurma hedefi vardır. Diğer ulus devletlerde olduğu gibi tekçilik anlayışı üzerine inşa edilen Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kurucu babalarının büyük çabalarıyla, Türk etnik kimliği ile Sünni İslam inancının öne çıkarıldığı ulus kimliğini üretmekte çok mahir bir ülkedir.

Biz Alevi Kürtler olarak; kuruluşunda kabul görülen çoğulcu kimliğinden ilk fırsatta sıyrılan derin, ultra idealist, yıkıcı tekçiliğin izlerini ve bu izlerin yansıdığı toplumsal tabandaki saldırgan, tehditkar ve dahi cüretkar pratiklerini iliklerimize kadar acı örnekleriyle bugün hâlâ tecrübe etmekteyiz.

Devletin en kilit, en köklü kurumlarında kadroya alınan Alevilerin ve Kürtlerin ancak tekçi/faşizan devlet aklına hizmet edebildikleri sürece varlıklarını sürdürebileceği aşikârdır. Türkiye'de Irak, Lübnan örneklerinde görüldüğü gibi Kota sistemi yoktur. Ancak örtük bir kontenjan sistemi vardır. Bu sistem orta ve uzun vadede Alevileri ve Kürtleri "soysuzlaştırmayı" hedefler. Başarılı da olmuştur...

Milyonlarca Alevi vatandaşına rağmen bugün hâlâ Cemevlerine ibadethane statüsü vermeyen, milyonlarca Kürt vatandaşına rağmen Kürtçeyi - kendisiyle çelişme pahasına dahi olsa - terörist eylem kategorisinde bir olgu olarak lanse etme ezikliğinden kurtulamayan devlet aklı köhnemiştir.

Hal bu iken, Aleviler ve Kürtler kendi özlerinden vazgeçtikleri ölçüde devletin imkanlarından faydalanırlar. Bu durum onların tercihi de değildir. Devlete aidiyet bağı kurmak ve yaşamak için buna mecbur kaldılar. Ancak zamanla kendi özlerine sırtlarını dönmeyi, inkar etmeyi, özünü küçümsemeyi "ilericilik" addettiler. Resmi tarih yazıcılarının çabalarıyla kendi atalarının inancından, etnik aidiyetlerinden, özlerinden kopmayı "hayatın olağan akışı" zannettiler. Mevcut bastırılmışlıklarına kendi içlerinde meşruiyet kazandırmaya ihtiyaç duydular. Ancak sorun bireysel çözümlerle, savunma mekanizmalarıyla bastırılamayacak kadar kitlesel, politik, kronik bir sorundur ve hayatın her alanında çözüme muhtaçtır.

Devletin kayıtlarında fişlenmiş, adına 3K* ibaresi eklenmiş bir halktan faşizan tekçi zihniyetin köhnemiş devlet pratiklerine saygı bekleyemezsiniz! 

*Kürt - Kızılbaş - Komünist / Sağcı ideolojilerin ortaklaştığı tekçi devlet aklının "katli vacip" dediği kesime mensup vatandaşlarız vesselam...


Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları