Güvenlik anlayışında yeni boyutlar ve taşıdığı riskler

Günümüzde devletler güvenlik anlayışında ve hukuk sistemlerinde dijital çağa uygun güncellemeler yapmak durumundalar.

Kamusal alandaki güvenlik kamera kayıtlarına ulaşabilen ulusaşırı siber çeteler, ileri seviye ses ve görüntü manipülasyonu yapan deepfake ekipleri, telefonlara, e-posta adreslerine, sosyal medya hesaplarına sızabilen hacker kadroları ile yapay zeka ve GPT-3 teknololojisinin kullanıldığı teknik alt yapıyla bütün toplumu orman kanunlarına teslim edebilecek güce ulaşan bir siber yapılanma söz konusu. Yerellerdeki suç çeteleriyle karşılıklı çıkara dayanan devasa bir suç networkü biçiminde "ödül/suça ortak etme/tehdit /şantaj" döngüsüyle büyüyüp derinleşiyor.

Son 10 yılda, yüz tanıma teknolojisinin gözetimde kullanımı dünya çapında giderek daha yaygın hale geldi.

İnsan yüzlerini tanımlamak için analiz eden bilgisayar programları, suçluları tespit etmek için kullanılıyor.

SurfShark tarafından 194 ülkede yapılan araştırmaya göre, 98 ülke yüz tanıma sistemlerini kullanıyor. 12 ülke gerekli onayları verdi, ancak şimdilik aktif hâle getirmedi.

Üç ülke ise sistemin kullanımını yasakladı. 13 ülke şimdilik bu teknolojik kapasiteye ulaşamadı. 68 ülkede ise sistemin kullanıldığına dair bir delil bulunamadı.

#ParamiliterSiberÇeteler


Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek